123/content_bottom2.jpg);background-color:;height:40px;} td.edit_content_bottom2{background-image:url(https://img.webme.com/pic/d/deneme-test-123/content_bottom122.gif);} td.shouty{background-image:url(https://img.webme.com/pic/d/deneme-test-123/shouty2.jpg);background-color:;} td.shouty2{background-image:url(https://img.webme.com/pic/d/deneme-test-123/shouty2.jpg);background-color:#000000;} td.shouty3{background-image:url(https://img.webme.com/pic/d/deneme-test-123/shouty2.jpg);background-color:;} td.shouty4{background-image:url(https://img.webme.com/pic/d/deneme-test-123/shouty2.jpg);background-color:;} td.shouty5{background-image:url(https://img.webme.com/pic/d/deneme-test-123/shouty2.jpg);background-color:;} td.edit_rechts_cbg{background-image: none;} td.edit_rb_footer{background-image:url(https://img.webme.com/pic/d/deneme-test-123/edit_rb_footer2.gif);background-color:;} td.edit_rechts_bottom{background-image: url(URL);} -->
   
 
  AT SEWERLER

Image Hosted by ImageShack.us BURADA AT CİNSLERİ TARİHÇELERİ VİDEOLARI AT BAKIMI ATLI SPORLAR LA İLGİLİ HERŞEYİ YAKINDA BULABİLECEKSİNİZ sürekli beklerim sizleri ilerki zamanlarda burası harıka olacak  
Image Hosted by ImageShack.us

 

 

ATLAR DÜNYASI(ALLAHIN İNSANLARA BAHŞETTİĞİ ASİL HAYVAN)

31/5/2007 - AKHAL TEKE'NİN BİR ÇOK RENGİ VARDIR

 

 

 

   ÖZELLİKLERİ

   Akhal – tekenin eşsiz bir görünümü vardır. Başka hiçbir at cinsinde onun karakteristik ayırıcı özellikleri görülmemektedir.

  Kafası uzun ve geniş bir alnı vardır. Manalı bakan iri badem gözleri , dar ve dik kulakları uzun ve yüksek bir boynu vardır. Vücudu uzun ve eğimli , dar bir göğsü uzun ve güçlü bacakları vardır. Kas yapısı mükemmeldir. Birçok rengi vardır, yaygın olarak yağız ve dorudur.

   En belirgin özelliği ışıkta parlayan ve değişen metalik altın rengidir. Üç alt türü vardır. 1). Gelishikili , Peren ve kaplan orijini atlardır. Yukarıda sayılan tüm özelliklere tamamen uyan türdür. 2). Karlavach ve El orijini atlar. Daha küçük yapılı fakat daha hızlı koşan bir türdür. 3). Arab ve Dor bayram orijini. Daha güçlü bir gövdesi vardır. Dayanıklılığı ile bilinir. Günümüzde bu ırkın 17 farklı orijini vardır, bunlardan 12 tanesi Boinov’a dayanır. Akhal – Teke aygırının yüksekliği 157,6 cm. dir. 1993 de değişik ülkelerde bulunan akhal – teke atları üzerinde bir çalışma yapılmıştır. Bunların 88’i Türkmenistan , 51’i Rusya , 21’i Kazakistan dadır. Buna göre cidago yüksekliği 159,2 cm ye uzadığı belirlenmiştir.

Yorum (0) :: Yorum yaz! :: Bağlantı

31/5/2007 - AKHAL-TEKE TÜRK ATI TÜRKMEN ATI

 

    TARİHCESİ

    Ahal Teke atı resmen bir Türk atıdır. Bilimciler Ahal Teke atını, 3000 yıl evvel insanlar tarafından ilk evcilleştirilmiş olan at türü olarak görürler. Orta Asyada Türk halkları arasında yaygındır. Özellikle Türkmenler Ahal Teke atına sahib çıkarlar, ve onun bir Türkmen atı olduğunu söylerler. Ahal Teke'nin adı Manas ve Dede korkut gibi Türk destanlarında geçer ve Türkmenistan'ın Ahal vilayetinde yaşayan Teke kabilesinden gelmektedir.Güzel ,zarif ve çok yönlü Akhal – Teke atları ; At ırkları içerisinde Sovyet ülkeleri dışında günümüze değin çok fazla tanınmamaktaydı. Bu inanılmaz tür hızı rahat yürüyüşü akıllılığı, eğitilebilirliği, dayanıklılığı ile günümüzde anavatanı ve Rusya dışında da hak ettiği önemi kazanmıştır.

 

    Yaşayan en eski at ırkı olan akhal – teke sıra dışı fiziksel gücünü ve duyarlı kişiliğini orta asya ülkelerinin kendine özgü doğa koşullarından almıştır. Akhal – teke kanı birçok modern at ırkının gelişimini etkilemiştir. Ancak yinede yüzyıllar boyu kendine has özelliklerini ( safkanlığını ) koruyabilmiştir. Akhal – Teke orijini Rusya nın kuruluşundan 3000 yıl öncesine dayanır.

 

    Akhal – Teke sanıldığının aksine Ilık kanlı değil Soğukkanlı kategoride yer alır. Ataları: Massaget , Parthian , Nisean , Persian , Türkmen ve son olarak da Akhal – teke dir. Güney Türkmenistan da yapılan araştırmalar sonucu uzun boylu güzel bir kemik yapısına sahip MÖ. 2400 yıllarına ait iskelet kalıntıları bulunmuştur.

 

      Irkın ismi ise ancak 19. yılların sonlarına doğru anlaşılmıştır. İki kelimeden oluşan ismin anlamı : AKHAL adı ; bugünkü Türkmenistan da eski Pers imparatorluğunun da bir parçası olan Kopet dağlarının eteklerinde bulunan bir vaha’ dan gelmektedir. Teke ise ; Türkmen kabilelerinden sonra bölgeye egemen olan ve yüzyıllarca Türkmen atı yetiştiren göçebe boy’unun adıdır. Yörenin coğrafyası da bu ırkın sıra dışı özelliklerine katkıda bulunmuştur. Orta Asya tarihi boyunca sürekli değişen egemenlikler, ( Ticaretler ve Savaşlar ) Akhal vadisine ulaşamamıştır. Teke kabilesi hazar denizinin batısında yer alan dağların güneyinde ve Çölün kuzeyine yerleşmişti. Bu doğal korumalı bölge burada yetiştirilen bu atların genetik özelliklerinin korunmasını sağlamıştır. Bölgenin sert iklim koşulları ( Kara kum çölü bölgenin % 90 nı teşkil etmektedir.) aşrı sıcak , kuru soğuk ve kuraklık bu ırkın dayanıklılığını geliştirmiştir. Atların iyi beslenmesi için taze otlar yılın sadece birkaç ayında bulunmaktaydı. Evcilleştirilmiş Türkmen atları koyun yağı ile karıştırılmış tahıl ile beslenerek hayatta kalmayı başardılar. Türkmen kültürüne göre iyi bir at binicisinin ölümü ile yaşamı arasındaki farkı ayırt edebilmeliydi. Akhal – teke sahibi için büyük bir kişisel onur kaynağı ve ailesinin değişmez bir parçasıydı. Soğuk havalarda üzerine battaniye örtülür ve elle beslenirdi. Boyun aksesuarları ve takılarla süslenirdi. Akhal – tekeler de sahiplerine yakın bağlanır ve kendisine nasıl davranıldığı konusunda duyarlıdır. Akhal – teke’nin Rusya ile bağdaştırılması 500 yıl önce bu atların Rusya ya getirilmesi ile başlamıştır. Ruslar bu ata ; uzun boylu, değerli asya atı anlamına gelen ve Türkçe kökenli olan ARGAMAK adını vermişlerdi. Rusya da en iyi damızlık atlar bu ırktan kullanılmıştır. BOINOU aygırı günümüzde yetiştirilen akhal – teke lerin atasıdır.

 

    Rus askerlerinin Akhal – teke atlarına ilgisi Türkmenlerin ata bağımlı geleneksel yaşam biçimlerinden gelmiştir. Ruslar bu ırkı geliştirmek ve irileştirmek için İngiliz safkanları ile çiftleştirmiş ancak bu girişim başarısızlıkla neticelenmiştir. Eski Sovyetler birliğinde birçok at ırkı da aynı sonucu paylaşmıştır. Savaşların baskısı , iç savaş , açlık ve eşitsizlik akhal – teke’nin sayısını ve genetik yapısını etkilemiştir. Komünist rejimin bireysel sahiplenmeye getirdiği yasaklar sonucu at yetiştiriciliği de yasaklanmış bunun sonucu Akhal – teke’nin Sovyetler birliğinde gelişimi ve önemi kaybolmuştur.

EVDE ÖĞREN TOPLUMDA UYGULA

Uy uinem zicsiqhasy xasem yaxiha

Adige atasözü.

 

 

 

I.                    Ata binenin yanında onun ata binmesine yardımcı olacak kimse yok ise;  binici atın sol tarafında iken, mahmuzlar elinde olduğu halde, eğerin ön panelinden sol eliyle tutup sol ayağını üzengiye geçirir. Sağ eliyle eğerin arka panelini tutarak kendini kaldırır. Sağ ayağını atın üstünden diğer tarafa atarak eğerin içine yumuşak bir şekilde biner. Hemen sağ ayağını üzengiye geçirir, kendini biraz yukarı kaldırarak eğerin tam ortasını bulacak şekilde pozisyon alır. Sağ eliyle kamçıyı, sol eliyle de mahmuzları tutar.

II.                 Binmesine yardımcı olacak biri varsa bu kişi yönünü ata dönerek sağ tarafına durur. Sağ eliyle mahmuzu atın çenesinin altından kavrar. Eğere çarpmamak ve atı yerinden kımıldatmamak için sol eliyle üzenginin hemen üstünden üzengi derisini tutarak tüm gücüyle aşağıya doğru çeker. Böylelikle adam rahat bir şekilde ata biner. Bir kişiyi ata bindirmek ona verilen değerin göstergesidir.

III.               Ata binme esnasında üzengiye ayak tabanını değil de ayakucunu koymak gerekir. Ayaklar hafif bükümlü, vücut dik, göğüs dışarıda, gerilmeden ve bükülmeden, sağına – soluna bakmadan, sol elinde mahmuz hafif gevşek, sağ elinde bulunan kamçı ikiye katlanmış ve kamçı sapı ve yaprağı parmak ucuyla kavramış, baş dik bir şekilde yol takip edilir. Atın üstünde özgürce oturulur. 

IV.              Yaşlı veya kadın yanında kamçıyla ata vurulmaz. Uygun değildir.

V.                 Köy sokaklarında kadına rastlandığında ona yetişmeden attan inilir. Sol elle mahmuz tutulur ve kadın sağ tarafta kalacak şekilde geçilir. Bir müddet yaya olarak yol aldıktan sonra atın kafası kadının bulunduğu yöne doğru yöneltilerek tekrar ata binilir, dönüp yola devam edilir.

VI.              Atlı ile yaya karşılaşırlar ya da atlı bir yayanın arkasından ona yetişirse kişinin yaşına bakmadan önce selam vermesi gereken kişi atlı olandır.

VII.            Yolculuk sırasında önde giden bir atlıya yetişilirse, onun sol tarafından yaklaşılarak ‘’iyi yolculuklar’’ ( Qhogujapcsi ) diyerek selam verilir. Ancak karşılaşılan kişi yaşlı birisi ise ‘’ sağolasın ‘’ ( upseuapcsi ), ‘’ yolun açık olsun’’ ( uiyape tham fvi qirykvue ) der, karşılaştığı kişi ‘’ selam aleyküm’’ derse ‘’ aleykümselam’’ diyerek selamını alır.

VIII.         Öndeki kişiye biri yetişerek sol tarafına durup ‘’ iyi yolculuklar  ‘’ ( qhuegujapcsi ) dedikten sonra, onun daha yaşlı olduğunu anlarsa, genç olan ‘’ beraber gidelim ‘’ ( dizedyjeapcsi ) demeden ‘’ yaşın şanslı ola ‘’ (Jicshamaxue uixhu ) ‘’ derse daha uygun olur. ‘’ Selam aleyküm’’ ün cevabı ‘’ aleykümselam’’ dır. Selamlaşma faslı sona erdikten sonra genç olan çabucak sol tarafta yerini almalıdır.

IX.              Bir kişi yolda giderken geldiği yöne doğru giden tanımadığı bir grup atlıyla karşılaşır bir köyü ya da bir yolu sorarlarsa ‘’ ora şu tarafta’’ ( ar mobikvecs)  demeden ‘’ buyurun ben götüreyim ‘’ ( finakvue se finezqhesinqe ) der ve  gidecekleri yere ( ev sahibine ya da misafirhanesine ) yetişene kadar onlara eşlik eder. Bu kişiler eğer rastladıkları kişinin kendilerine eşlik etmesini istemiyorlarsa kendilerini tanıtırlar.

X.                 Bir kişi gittiği yöne doru giden yalnız bir yaşlıya rastlarsa, selam verdikten sonra onu geçip gitmez. Yaşlı yolcu ‘’ yeterli sen yoluna gidebilirsin ‘’ diyene kadar ona eşlik eder. Atlı kendine doğru gelen bir yaşlıya rastlarsa selam verir, soldan geçer, atını geriye döndürerek sol tarafına gelip durur ‘’ beni ayıplama biraz seninle birlikte ilerlemek istedim de…’’  deyip gideceği yere kadar veya yaşlının kafi bulduğu yere kadar ona eşlik eder.

XI.              Bir yaşlı ile birlikte yolculuk yaparken o ( yaşlı ) dinlenmek istediğini söylerse, genç çabucak atından iner, yaşlı yolcunun atının mahmuzunu tutar ve onu attan indirir. Tekrar yola çıkacakları zaman yine atın mahmuzundan tutarak onu ata bindirir. Kendisi de atına binerek yaşlının sol tarafından yolculuğuna devam eder.

XII.            Cenaze habercisi olarak yola çıkan atlı mahmuzu sağ elle, kamçıyı da sol elle tutar. O atın üstünde oturuş tarzıyla tanınır. At binmeden önce olsun, indikten sonra olsun, o her zaman atın sağında durur, üzengiye de sağ ayağıyla basarak ata biner. Attan inerken önce sol ayağını yere koyar ve daha sonra üzenginin içindeki ayağını indirerek yere basar. Bu durumda ‘’ soldan indi ‘’ dendiğinde bununla anlatılmak istenen atın sol tarafı değildir. Sol ayağıyla attan indiğidir. Yoksa iniş yönü her zaman sağ taraf olmalıdır. ( 10).

XIII.         Cenaze habercisi atını hiçbir zaman serbest bırakmaz, yaşlı aramaz, evden her kim çıktıysa ( eğer çocuk yaşta değilse) terbiyelice, tokalaşmadan selam verir, lafı dolaştırmadan, sohbete dalmadan, kolay anlaşılır bir şekilde ‘’ falanca kişi ruhunu teslim etti’’ ( mıbxueder uizjintacs ) (11) diyerek defnedileceği günü bildirir ve oradan ayrılır.

XIV.         Köye bir atlı veya yaya grubu gelirken veya giderken veya dönen bir cenaze habercisi ile karşılaşılırsa veya köyün etrafında at ve öküzlerini çözüp gece ziyaretine gelir veya ziyareti bitirip de giderlerken cenaze habercisini görürlerse grup kalkar, en yaşlıları habercinin yanına gelerek ‘’ Ruhunu teslim edenin mekanı cennet olsun. Köy cenazesi mi yoksa aile cenazesi mi? ’’ ( duneym yexijam jenetir tham qıryt. Quaje hede hemere une hede? ) diye sorar. Eğer haberci ‘’köy cenazesi’’ derse merhumun yetişkin, ‘’ aile cenazesi’’ der ise çocuk olduğu anlaşılır.

XV.           Atlı yolculuk esnasında köyden geçerken akşam olursa uygun bulduğu bir evin misafirhanesine ( haçvecsine) uğrar. Yaklaştığında eğer kapıda biri varsa selam verir. Eğer kimse yoksa mahmuzu, mahmuz asma yerine asarak misafirhaneye girer. Kamçıyı kapıya yakın bir çiviye asar. Acele bir işi varsa kamçı yaprağının yönünü kapıya, yoksa ters yöne çevirir. At görülür görülmez ev sahiplerinden biri içeri girerek selam verir. Kamçının asılma yönüne göre gerekiyorsa yemek getirir. Aynı şey at için de geçerlidir. Yol yürüyen kızgın ata vücut ısısı düşüp teri kurumadan yem de su da verilmez. Atın eğeri çıkarılmasa bile karın bağı biraz gevşetilerek yavaşça kuruması ve dinlenmesi sağlanır. Atlı eğer kalıcı misafir ise atın eğeri indirilir. Bu arada misafire yemek hazırlanarak sıcak bir şekilde servis edilir. Bazen misafir belli bir zaman geçtikten sonra kamçısının yönünü değiştirebilir. Bunu ev sahibinin hemen fark etmesi gerekir. Eğer kamçının yönü sonradan kapıya doğru döndürüldüyse misafire azık ( qhuemile ) hazırlanır, aynı zamanda yedirilir ve atına da eğer vurulur.

             Misafire nereden geldiği, nereye gittiği, nereli olduğu, ne zaman yola  çıkacağı gibi konuların sorulması çok büyük ayıp sayılır.

            Misafirin dinlenmesi için misafirhanede küçük bir sandalye, duvarda ise csikvepcsine ( atkuyruğu ile yapılan bir cins Çerkes çalgısı ) bulundurulur. 

             Namaz kılacaksa, abdest alması için leğen, su dolu ibrik ve namazlık hazırlanır.

            Bir Adige atasözü ‘’ Köye atı kamçılayarak gir, mahmuzlayarak çık’’ der. Bunun nedeni; misafir evin önünden ayrılırken kamçıyla ata vurmasının ayıp kabul edilmesidir. Misafir ev sahibinden memnun kalmamış veya bir konuya canı sıkılmış olabilir. O zaman atın yönü eve doğru yönelmiş vaziyette ata biner terbiyeli bir şekilde atı hafifçe mahmuzlayarak yavaşça kapıdan ayrılır. Kendini yolcu eden ev sahibine iyi dileklerini sunan bir konuşma ( xhuexhu ) yapar.

                  Haçvecse ( misafirhaneye ) bir katil de gelebilir. Ancak bu durumu ev sahibine hemen bildirmesi gerekir.

                  Şu tür olayların da yaşandığı olmuştur: Bir ailenin misafir hanesine gelen misafir, lafı hiç dolaştırmadan birini öldürdüğünü söyler ve kendisinin korunması ister. Fazla zaman geçmeden bu aileye bir cenaze habercisi gelir ve evin reisine oğlunun bir cinayete kurban gittiğini söyler ve öldüren kişinin adını bildirerek oradan ayrılır.

                 Öldürülen gencin babası misafirin yanına girerek: ‘’ Öldürdüğün genç benim oğlum olur. Bana sığındığın için seni öldürmem doğru olmaz ama oğlumun cenazesini getirip arkadaşları döndüğünde seni korumam imkansız olur. O nedenle şimdi atına bin ve nereye gidersen git. Bir daha da karşıma çıkma’’  der.

                  Haçvecse nikahlı kız veya evli bir kadını kaçıranlarla anne veya babasına kıyanların alınması yasaktır.

                 Gelen misafir haçvecste öldürülürse; bu suçu işleyen öncelikle haçvecs sahibine ceza olarak 7 köle verir. Daha sonra maktulün ailesiyle ilgili sorunu da  tamamen kendisi halleder. ( I, s. 393

SAAT
 
GÜNÜN RESMİ&SÖZÜ
 
ASK GERİ DÖNER AMA ZAMAN ASLA!
 
Sallanan Yazı OKULDAN BIKTINMI?CANIN SIKILMAKTAN PATLIOMU?O ZAMAN ''OKULLAR KAPANSIN''YAZIP 5151'E GÖNDER ''NAH KAPANIR''MELODİSİ CEBİNE GELSİN :)
ASK SÖZÜ
 
BİR GÜN ÇILGINLIK EDİP SENİ SEWDİĞİMİ SÖYLESEM,ALAY EDİP GÜLERMİSİN YOKSA SEN DE SEWERMSİN_? ÖMER'E TEŞEKKÜRLER!!!
Myspace Graphics



Image Hosted by ImageShack.us

EN KOMİK AĞRI DAĞIN ETEĞİNDE

Tarkan Vay Anam Vay

Tarkan Dedikodu

Ceza Holocoust

Göksel Dursun Zaman

Tarkan Hop Hop

Ceza Milliyet Reklamı

Caza Ayben Şaşlın Oğlan


 
Bugün 139 ziyaretçi (160 klik) kişi burdaydı!
type="text/css">
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol